1.05.2008

İstanbul Life Dergisi Röportajı

95-96 yıllarında Always diye bir kulüp gümbür gümbür inlerdi Hande diye bir kızla. Tam 10 yıl geçti aradan...Hande Yener ışık hızıyla değişti."BEN BU İŞİ YAPMAK İÇİN YAŞIYORUM"


*İşler yolunda gidiyor sanki ne dersiniz?
Tam istediğim gibi gidiyor. Müzikalite olarak, d,nleyiciyi sürüklemek adına, yaptığım müzik adına güzel gidiyor. Kendimi ilerlettiğimi düşünüyorum. Çok memnunum hayatımdan


*Ama zaten iyi gidiyordu değil mi?
Evet iyi gidiyordu. Ama hayallerimi uygulamam ve bunun kabul görmesi benim için ayrı şeyler. Bu da "Apayrı" albümümün döneminde başladı zaten. Albüm başarıyı yakalayınca ben biraz daha rahatladım. Üzerine bu single'ı ( Hande Maxi ) yaptım. Farklı şeyler yapıp beğenildiğini görmek başka bir heyecan. Dinlediğim müziğe yakın müzikler yapabilmek çok başka. İlk günden bu güne çok şey değişti benim adıma. Dinleyicide benimle birlikte devam etti. Çok büyük bir şans.


*İmajınızda da bazı değişiklikler oldu son albümle beraber.
Her anlamda var benim için değişiklik. Sadece görsel olarak değil. Düşüncelerimde değişiyor. Bakış açım değişiyor sürekli herkes gibi. Görsel farkı insanlar daha çabuk görüyor. Ama iç dünyamda da var bu fdeğişim. O da müziğime konserlerime yansıyor.


*Bunu tetikleyen nedir?
Yaptığım işten mennun olunca ben bir kez daha heyecanlanıyorum. Yeniden doğduğumu hissediyorum. Bir kez daha kendimi keşfediyorum. Tetikledikçede hızla yol alıyorum. Bu dönemi özelikle bu kadar enerjikken, çok iyi değierlendirmem gerektiğini düşünüyorum. Kendinizi ne kadar hazır ve yüksek hissederseniz o kadar artıyor bu başarı. Bazen yorulursunuz, geri çekilmek istersiniz. Yaklaşık 6 yıldır hep bir albümüm var. O gündenn bugüne heyecanım hep daha çok arttı. Hep ilk kez albüm çıkarıyormuşum gibi hissettim. Şu an yine yeni albüme giriyorum. Yine sıfırdan başlıyormuş gibiyim. Beğenilen işlerin benzerlerini yapmak değil, yeni şeyler denemek beni bu işe daha çok bağlıyor.


*Ne gibi yeniliklerden bahsediyoruz?
Ne kadar yeni şey üretirseniz, ne kadar vokaliizi yenilerseniz, kendinize güveninizde o kadar artıyor. Daha u. şeyler yapabileceğimi hissediyorum. Hayal etmek ayrı gerçekleştirebilmek ayrı. Türkiye'de bir aranjörle beraber aynı fikirde yol alabilmeniz çok zor. Mantelite farklılıkları var. Yıllardır yapılan bir pop var. Bunun dışına çıkan birilerini bulmak, onlarla çalışmak zor. Bu anlamda çalışabileceğim bir müzisyen bulabildiğim için de aslında bu kadar güzel yol alabiliyorum.


*Erdem Kınay'dan bahsediyorsunuz
Evet. O da dünya müziğini takip eden ama kendi stili olan, gördüğü, duyduğu herşeyden hepimiz gibi etkilenen ama kendini yorumlayan biri. O benim neler dinlediğimi, sevdiğimi görüyor. Dolayısıyla albümümü yapma aşaması bizim için mükemmel bir parti organize etmek gibi. Sahnede de beraberiz. Müzisyenlerle vakit geçirmek beni müzik anlamında çok geliştiriyor. Dış hayattaki sorunlardan uzaklaştırıyor. Şanslıyım müzikle uğraştığım için.


*Sizinki sebat gerektiren bir yol oldu.
Bulunduğum durumda kendimi çok şanslı hissettiğim için devamlı kendimi yenilemeye, bir şekilde yeni gelen nesille buluşmaya, onlara kendi adıma iyi bir müzik yaptığımı göstermeye çalışıyorum. Çünkü yeni nesil çok acımasız olacak müzik söz konusu olduğunda.


*Madonna bir örnek olabilir mi buna? 1985'teki dinleyici ile şuandaki dinleyici bir değil.
Değil tabii ki. Madonna enerjisi ile her meslek alanında herkese örnek bence. Bir insan işine bu kadar taparsa, bu kadar enerjisini harcarsa dünyada bir "tek" olabilir demek. Bana o anlamda inanılmaz örnek oluyor. Bende bu işi yapmak için yaşadığımı düşünüyorum. O derece bağlıyım işime.


*Özlüyor musunuz Always gnlerini?
(Gülümsüyor) Özlüyorum. Onlar da başka bir tattı. Ünlü olmadan küçük kitleler tarafından bilinmek, sevilmek, dinlenmek, onlardan destek almak..."Hadi sen de bir albüm yap!" gibi güzel cesaretlendirmeler beni bu günlere taşıdı. Onların sayesinde albüm yaptım. Bu enerjiyi daha fazla insanla paylaşmak istedim.

*Nerelere gider sizce bu yol?
İddialı yerlere gider. Ama gerçekten stil sahibi işler olacaktır. Dönem dönem çok beğendiğim sanatçıların yaptığı işleri o an anlayamadığım oluyor. Bir kitap olabilir, bir albüm, bir resim olabilir. Önemli olan bir gün anlayacak olmam. İleride kaliteli işler yapmış olduğumu hissedecek olmam bana yetecektir. Ne para, ne seyirci, ne konserler... Çabam bu yönde.


*Şarkılarda belli bir tema vardı şimdiye kadar.
Var tabii. Şimdi biraz daha rahat olmaya çalışıyorum yapı olarak.


*Biraz feminist algılanabilecek sözler kullanıyordunuz eskiden.
Öyle algılanıyordu. Pozitif de anlaşılanilir. Bir kinaye var parçaların sözlerinde.


*İkili mesajlar vardı sanki."Git ama .....gitme!" der gibiydi şarkılar.
Odönem o ruh halindeydim. Demek ki birlikte olduğum insanlarla durum öyleydi. Biraz daha serttim galiba. Nasıl diyeyim? Sakin, ılımlı biri olma yolundayım. Yine asi, dinamil biriyim ama insanları biraz daha idare etmekten yanayım. Egoist olmak, bencil olmak doğru değil gibi geliyor bana. Bütün dengem değişti. Sözlere de o tür bir yorumdan bakmak istiyorum.


*Çok olumlu bir ruh olarak anlatıyorsunuz. Çok farklı hissettim eski tarzınıza göre.
( Kahkaha atıyor ) Aslında o zamanlarda olumlu biriydim de aşkla ilgili, ilişkilerle ilgili gördüklerim, yaşadıklarım, çevremin yaşadıkları beni etkiledi. Benim için sevgi birincidir hayatımda. Bunu ikincilere, üçüncülere atan insanlara öfkeli oluyorum.


*Nasıl anlaşılabilir karşınızdakinin o kadar da önemsemediği?
Davranışlarla. Duygularının daha yoğun ve melek gibi samimi, bozulmamış olması. O dönem öyle hissediyordum ve öyle şarkılar söylüyordum. Şimdi anlıyorum, herkesi anlıyorum. Herkes kendi karakterini ve kendi doğrusunu yaşıyor.


*İnsan iletişimi de çok zorlaştı artık.
İnsanlar artık çok yoruluyor. Kimsenin birbirine takati yok. Kimse katlanamıyor. Sevgi azalması, kariyer derdine düşmek! Bu yüzden de ilişki kopuklukları...Bir çok insanı ürkütüyor bu durum. Ama şimdi "Belki de farklı açıdan yaklaşmalıyım. Kendimi yıpratmamalıyım" diye düşünüyorum. İnsanın karşısından kendisi gibi olmasını beklemesi çok yanlış. Herkesi olduğu gibi kabul etmek insanı mutlu ediyor. Ben biraz huzur tarafına kaydım. Özel hayata çok önemli ama zaten mesleğim yeteri kadar yıpratıcı. Geri kalanı bari sakin olsun. ( Kahkaha atıyor ) Sen sordun, bende sebeplerin bunlar olduğunu şu an seninle konuşarak teyit ediyorum.



*Bazen insan anlatırken anlıyor kendini. Terapi mantığı...
Aynen öyle oluyor şu an...( Gülümsüyor )

HİPNOZUM

HİPNOZUM